Bodrum Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve Bodrum Ziraat Odası işbirliğinde arıcılık kursu açıldı. Kursun açılışına katılan Balparmak Ar-Ge ve Kalite Direktörü Emel Damarlı, balın kalitesini etkileyen konularda dikkati çeken açıklamalarda bulundu.
Şehit Türkmen Tekin Anadolu İmam Hatip Lisesi Konferans Salonu’nda teorik eğitimle başlayan kursa, 15 kursiyer katıldı. Kursiyerlere başarılar dileyen Halk Eğitim Müdürü Batuhan Giraz, merkezin yılda bine yakın kurs açarak yaklaşık 20 bin kursiyere eğitim verdiğini, bu rakamı 25 bine çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
Balparmak Arıcılık Akademisi’nin katkıları ile gerçekleştirilen kursun açılışında konuşan Bodrum Ziraat Odası Başkanı Mehmet Melengeç, turizm kenti olan ilçede tarımsal çalışmaların da öne çıktığını söyledi.
Bölgede tarımsal üretimin artması için resmi kurum ve kuruluşlarla iletişim halinde olduklarını belirten Melengeç, “Bilinçli üretimle üretimde kalitenin artması için çeşitli eğitim çalışmaları düzenliyoruz. Bu kursumuzdan bunlardan biri. İlerleyen süreçte farklı konularda da kurslar açmayı planlıyoruz. Bu kursun açılmasından dolayı Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğümüze çok teşekkür ederiz.” dedi.
Melengeç, 24 saati teorik toplam 72 saatlik kursun açılışında Muğla’daki Balparmak Arıcılık Akademisi’nin çok önemli katkıları olduğunu, akademinin eğitmenlerinin kursiyerlerle bir araya geldiğini söyledi.
Kursun açılışında Balparmak Kurumsal İletişim ve Organizasyon Müdürü Neval Tunalı, Balparmak Ar-Ge ve Kalite Direktörü Emel Damarlı ve Balparmak Organizasyon Müdürü Gülay Yalçınkaya’da yer aldı.
Balparmak Ar-Ge ve Kalite Direktörü Emel Damarlı, Türkiye’nin arıcılıkta Çin’den sonra ikinci sırada bulunduğunu, 8 milyon kovanda 107 bin ton bal üretimi yapıldığını ve 80 binden fazlada arıcı olduğu kaydetti.
Çam balı üretimin kalbi Muğla ve Aydın bölgesinde çam balının yüzde 92’sinin elde edildiğini belirten Emel Damarlı, “Çam balı çok şifalı ve antimikrobiyal gibi çeşitli özellikleri var. Biz çam balının kıymetini bilmeliyiz. Bunu bilirken çam balını modern arıcılık tekniklerine uygun olarak üretmeliyiz.” dedi.
- “Balı seçmemiz için 20 kişilik ekibimizle analiz yapıyoruz“
Alandaki incelemelerinde bir takım kalite sorunları gördüklerini anlatan Damarlı, arılar hasta olmasın diye kovanlara veteriner ilaçları uygulamalarına rastladıklarını, arıcılıkta bunların kullanılmaması gerektiği söyledi. Bu ilaçların bala geçerek kalite problemlerine neden olduğunu savunan Damarlı, bu konudaki çalışmalarını şu cümlelerle dile getirdi:
“Örneğin bir antibiyotik gurubu balda var diyelim. Siz çocuğunuza 3 yaşından itibaren bal veriyorsunuz. Çocuğunuz ileride hastalandı fakat vücut o antibiyotiğe karşı direnç kazandığı için bu sefer sağlık problemleri yaşıyor. Balı seçerek alıyoruz ambalajlıyoruz. Balı seçmemiz için 20 kişilik ekibimizle analiz yapıyoruz. Balda bir veteriner bir ilaç kalıntısı var mı? Arı acaba zirai tarım ilacı yapılmış nektara gitti mi? Bilerek veya bilinçsizce şeker şurubuyla arı beslendi mi? Bütün bunların anlizini yapmazsanız balın kalitesini anlamanız mümkün değildir. Dolayısıyla biz hep şunu deriz. Biz balı özenle seçiyoruz.”
